Çanakkale Zaferi'nin 103. yılı kutlanıyor
Çanakkale Savaşı, Birinci Dünya savaşı esnasında 1915-1916 yılları arasında Çanakkale/Gelibolu Yarımadası'nda İtilaf Devletleri ve Osmanlı İmparatorluğu arasında geçmiştir.
Çanakkale üzerinden İstanbul'u ele geçirmek isteyen İtilaf Devletleri, boğazların kontrolünü de elde tutmak istemiştir. Aynı zamanda 1 Ağustos 1914'ün ertesi günüAlmanya ile ittifak anlaşması imzalayan Osmanlı İmparatorluğu, fiilen savaşa katılmıştır.
1. Dünya savaşının en kanlı bölümlerinden birini oluşturan Çanakkale savaşı, Türk ordusunun kazandığı destansı zaferlerden sadece birini oluşturmaktadır.
İtilaf devletlerinin müttefiklere Rusyaya yönelik yardımlarını götürebilmek adına ve Osmanlı devletini savaş dışı bırakabilmek adına başlattığı bu savaşta, Osmanlı Ordusu 18 Mart 1915 de şerefli bir galibiyet almıştır.
Deniz savaşında ağır kayıplar yaşayan itilaf devletler, çözümü Gelibolu yarımadasına asker çıkarıp savaşı karadan bitirmekte aradılar. 25 Nisan 1915 de Conkbayırı civarında düşman ilerleyişini Mustafa Kemal Atatürk ve askerleri durdurmayı başardı ve bu savaş sonucunda Mustafa Kemal albaylık rütbesine terfi ettirildi.
General Harrington komutasındaki itilaf devletleri askerleri 6-7 ağustos tarihinde tekrar hücuma kalktı ancak Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal bu savaştan da kesin bir zaferle ayrılarak 1. Anafartalar muharebesini kazanmış oldu. Bu zaferin peşinden Kireçtepe ve 2. Anafartalar zaferlerinin de kazanılmasıyla birlikte itilaf devletleri yenilmiş ve Çanakkale'den çekilmişlerdir.
Savaşta ağır kayıplar veren Osmanlı İmparatorluğu, işgal girişimlerini bastıramayınca toprakların büyük bir bölümü zapt edilmiştir. Ancak Gelibolu cephesindeki Çanakkale Savaşı, Atatürk önderliğindeki Türk milletinin ve ordusunun büyük bir mücadele ile kazanılmıştır.
Benimle beraber burada muharebe eden bütün askerler kesin olarak bilmelidir ki bize verilen namus görevini eksiksiz yapmak için bir adım geri gitmek yoktur. Uyku, dinlenme aramanın, bu dinlenmeden yalnız bizim değil, bütün milletimizin sonsuza kadar mahrum kalmasına sebep olacağını hepinize hatırlatırım. (Mustafa Kemal Atatürk)