Beyağaç ilçesi Yeni Mahalle'de yaşayan evli ve 3 çocuk annesi 7 torunu bulunan sipsi ustası Halime Özke, 7 yaşında koyun ve keçi otlatırken büyüklerinden sipsi çalmayı öğrendi. Kendini sipsi yapımı ve kullanımında oldukça geliştiren Özke, giydiği '3 parça' olarak adlandırılan kırmızı kıyafetiyle, ilçedeki düğünlerin de aranan ismi haline geldi.
Sipsinin hayatında önemli bir yer tuttuğunu belirten sipsi ustası Halime Özke, "Biz, mahallemizde sipsiyi çalabilen 5 kızdık. Diğer 4 kızın eşleri sipsi çalmalarına izin vermedi. Bir tek ben kaldım. Yıllardır sipsi çalmayı hiç bırakmadım. O benim neşe kaynağım. Eskiden evde, eşimle birlikte çalıp, söylerdik. Sipsi çalınca neşem yerine geliyor. Radyodan türkü öğrenip, sipsiyle çalıyorum. Nefesim yettiğince sipsi çalmak istiyorum. Ölünce de mezarımın başucuna koyulmasını istiyorum" dedi.
Özke, Çamelili cura sanatçısı Hayri Dev'in ardından 'Yaşayan İnsan Hazinesi' listesine Denizli'den giren ikinci isim oldu.
SİPSİ;
Türk Halk çalgılarımızın üfleme ile (nefesli) çalınan en küçük boylu çalgılarından birisi olup, Sipsi adı (İnce küçük ) anlamına gelir.Göl kenarlarında, sazlıklarda veya sulak arazilerde yetişen, kamış veya kargı denilen malzemeden yada kemikten yapılır. Ege bölgesinde ve Teke yöresinde(Burdur, Isparta, Denizli, Muğla, Afyon ve Antalya Korkuteli Elmalı, Fethiye) kullanılan çalgılardandır.
Gövde kısmı 20 cm civarındadır ve yaklaşık 1 oktav ses
aralığı vardır. Üstte 5 ve alt kısmında 1 olmak üzere 6 ses perdesi
olmakla birlikte 7 adet ses perdesi olanlar da vardır. Kamıştan yapılır
ve iki parçalıdır. Sipsi diğer nefesli çalgılarda olduğu gibi akort
edilemez bir enstrüman olup, icracıların icat ettiği nispi akortlama
yöntemleri de vardır.
13.02.2020 17:04:00