Müzeyyen Senar,16 Temmuz 1918'de Bursa'nın Keles ilçesine bağlı Gököz köyünde dünya'ya geldi. Yeni doğan kız çocuğuna ''Hikmet'' adını koyarlar fakat nüfus çıkartmak için şehre gönderilen enişte,köye geri döndüğünde bu çocuğun adının Hikmet olmasına gönlüm el vermedi,''Müzeyyen ''yazdırdım der.
Annesi Zehra Hanım,güzel sesli bir hanımdır ve mevlit okumaktadır. Müzeyyen de 5-6 yaşlarında annesine eşlik etmeye başlar, birlikte okurlar.
Bu mutlu günler uzun sürmez,annesi ve babası kavga ederler ve annesi İstanbul'a gider.Yaşadığı psikolojik travma nedeniyle Müzeyyen konuşamaz,kekeme olur ve bu kekemelik yaklaşık 10 yıl sürer.
9 yaşında annesinin yanına gönderilir.İstanbul'a gelen Müzeyyen,Üsküdar Musiki Cemiyetin de Kemençe üstadı Kemal Niyazi Seyhan Bey ve udi Hayriye Hanımdan ders almaya başlar.
Devrin önemli üstadları Lemi Atlı,Sadettin Kaynak,Selahattin Pınar'dan da dersler alır.
Şarkı söylemek Müzeyyen için bir mutluluk olur. Zira konuşurken zorluk çekerken şarkı söylerken zorluk çekmemesi,bazı heceleri söyleyebilmek için gırtlaktan farklı sesler çıkarmak durumunda kalması,çatallı gürüldeyen bir ses yaratır.
İstanbul radyosunda perşembe günleri şarkı söylemeye başlayan Senar,1933 yılında Belvü radyosunda program yapmaya başlar.
1936 Aralık ayında Atatürk'ün huzurunda şarkı söyler.Ataürk, müzeyyen Senar'ın elindeki defteri alır,burdaki tüm şarkıları biliyormusun diye sorar? ve Tatyos Efendi'nin hicazkar şarkısı''mani oluyor halimi takrine hicabımdır'' seçer.Müzesyyen Senar bu şarkıdan sonra Rumeli türküsü okur.Atatürk'ün en sevdiği sanatçılardan biri olur.
Bardak yemesi,elmayı eliyle ortadan ikiye bölebilmesi meşhur olan Senar 1950'lerde Suudi Arabistan sefiri ile evlenip sefire olmuştu.
1988'te Devlet Sanatçısı ve Cumhuriyet'in Divası ünvanı aldı.
En son 2004 yılında Sezen Aksu tarafından düzenlenen 73.yıl konserinde Tarkan,Nilüfer,Ajda Pekkan'la sahneye çıktı.
8 Şubat 2015 sabahı aramızdan ayrılan büyük sanatçı,sesiyle gök kubbede yer almaya devam edecektir.
