Sabancı Holding, Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla "Hayata Yön Verenler" başlıklı bir buluşma gerçekleştirdi. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Sabancı konuşmasında günün başlığını "Hayata Yön Verenler" olarak belirleyerek, hayatın her alanını şekillendiren kadınların önemini hatırlatmak istediklerini belirtti. Sabancı, hala bazı engeller olduğunu ifade etti. Bu engelleri cam tavana benzeten Sabancı, "Cam tavanlar kırıldığında, sınırlar aşıldığında neler olduğunu, nasıl bir değişimin başladığını, nelerin başarıldığını bugün hep beraber göreceğiz" diye konuştu.

Türkiye'de kadının işgücüne katılımı hala yüzde 33 seviyesinde. Kamusal alanda, siyasette, eğitimde hala gidilmesi gereken çok yol var. Bunların hiçbiri yeterli değil. Biz daha iyisini hak ediyoruz. Daha hızlı koşmamız, kapıları daha çok zorlamamız, daha çok çalışmamız lazım. Ama bir yanda da yadsınamaz ilerlemeler var. Tünelin ucundan bir ışık sızıyor. Karar alıcı olarak siyasete katılım dünya genelinde artıyor. Eğitime katılım oranları yükseliyor. Medyanın, sivil toplumun, kamunun, iş dünyasının kadın meselesine karşı duyarlılıkları artıyor. 'Eşitliğin' sağlanmasının, toplumun tek bir kesimi için değil, ortak geleceğimiz için kritik önem taşıdığını artık herkes biliyor. Kadınların dünyanın birçok ülkesinde işgücünün dışında kalmasının sadece kadınlara değil, küresel kalkınmaya zarar verdiği defalarca ispatlandı. Kadınların eğitilmesinin önemi, yarattıkları ekonomik değer, müşteri olarak seçici, yönetici olarak karar verici ve ekonomiye katkılarıyla ilgili sahip olduğumuz daha birçok bilgiye kimsenin itirazı yok artık. Kadınların yönettikleri şirketlerin karını yüzde 15'e kadar yükselttiği bilimsel bir gerçek. Ama artık tüm bu söylemlerin bir adım ötesine geçme vaktidir. Artık kadın meselesine yeni boyutlardan da bakma vaktidir. Kadınlar artık sınırların ötesine geçiyor, şartları zorluyor. Ben okula gittim, iş sahibi oldum, bu bana yeter demiyor.
Cam tavanları yani görünmez, şeffaf ama orada var olan sınırı kırmak, aşmak; toplumsal verilmiş rollerin ötesine geçmek gerekiyor. Bir yandan her alanda bunu yaparken, diğer yandan da cinsiyet eşitliği kavramının tanımının genişletilmesi gerektiğini aktaran Güler Sabancı sözlerine şöyle devam etti: "Cinsiyet eşitliği kavramını sadece rakamlardan ibaret görmemeliyiz. Artık yeni boyutlar kazandırmalıyız. Cam tavanlar kırıldığında, sınırlar aşıldığında neler olduğunu, nasıl bir değişimin başladığını, nelerin başarıldığını bugün hep beraber göreceğiz. Birazdan bu sahnede dinleyeceğimiz isimler cesaretin, özgüvenin ötesinde, 'eşitlikler' yarışında kazanmışlar, fark yaratmışlar. Ya da Erol Bey gibi kadınların bu yarışta öne geçmeleri için fırsatlar yaratmışlar. Kendi alanlarında çok başarılılar, çok değerliler. Tıpkı dünyadaki sayısız örnekte olduğu gibi: Christian Lagarde sadece kadın olduğu için IMF başkanı olmadı. Meryl Streep sadece kadın olduğu için en çok Oscar'a aday gösterilen sanatçı olmadı. Zaha Hadid sadece önemli bir kadın mimar değildi. O, olağanüstü bir mimardı. Dolayısıyla asıl mesele, yaptığımız işe kendimizi vermek ve en iyi olmak. Çünkü eşitlik sadece kadın için değil, eşitlik herkes için. Sadece bugün değil, eşitlik gelecek için."