Ramazan ay'ı gelince camii,türbe,yatır ziyaret edenlerin sayısında bir patlama oluyor.Her yer de bir insan seli.Böbreğinize,sağınıza,solunuza,Allah ne verdiyse dirsek,çanta yiyorsunuz.Ayaklarınıza basanların,itiş kakışın haddi hesabı yok.Herkeste bir telaş,bir acelecilik,koşuşturma,bir izdihham,düzensizlik.İbadete mi gelirler, Survıor yarışında mı sanırlar kendilerini anlamak mümkün değil.
Bu kargaşa içinde kalmamak için ziyaretlerinizi, sabah erken saatler de ortalık tenha iken yapın. Biz de Zeyneple öyle yaptık. Pazar sabahı erkenden Eyüp Sultan'ın yolunu tuttuk.Metrobüsten, Ayvansaray durağında indik,yokuş aşağı yürüdük.Feshane'nin oraya gelince sola Eyüp camiisinedeğil,sağ tarafa surlara doğru,yöneldik.Haliç köprüsü'nün altında Hacı Hüsrev mescidi yanında Hz. Kaab türbesine gittik.
Arapların İstanbul'u kuşatması sırasında şehit olan sahabelerden biri olan Hz. Kaab'ı ziyaret ettikten sonra Eyüp camiisine gittik.Türbe restorasyon'dan sonra çok güzel olmuş,yapanların eline sağlık.Rahat bir şekilde sakin sakin ziyaretimizi yaptık.
Sonra Pıerro Lotı tepesine çıkalım dedik. Zeynep,teleferik dedi sabah saatleri olmasına rağmen kuyruk vardı, bize sıra gelene kadar tepeye çıkarız dedik.Yavaş yavaş Haliç'in manzarasını seyrederek,mistik bir yoldan yukarı çıktık.Mistik bir yol,Yolun iki tarafı da mezarlık.Çeçme'nin başında biraz soluklandıktan sonra yürüyüşümüze devam ettik.Karyağdı Tekkesini geçtik. İstanbul'a kar ilk önce bu bölgeye yağdığı için Osmanlı Döneminde bu isimle anılan tekke onarımdaydı. Mezarlığa geldik.Herkes'in gördüğü ama kimsenin bilmediği günümüze az sayıda ulaşabilmiş ''celat mezar taşları'' bu mezarlıkta yer almakta.
Her ne kadar görevlerini mahkeme kararına göre yapsalar da cellatlik, halk arasında hoş karşılanmadığından ayrı mezarlığa gömülmüşlerdir. Mezar taşları,2 metreye yakın diktötgen şeklinde kaba,yontulmamış taştandır. Taş'ın üzerinde mezar'ın kime ait olduğunu gösterir bir yazı,bir işaret yoktur.Beddua almasınlar diye.Vebu taşlardan birinin deSultan İbrahim'i boğarak öldüren cellat Kara Ali'ye ait olduğu söylenir.

Dönüşte teleferiğe binip aşağıya indik. Eyüp çarşısında biraz dolaştık. Gül kokulu tesbih aldık.