İncir, içerdiği yüksek oranlardaki potasyum, protein, vitamin ve minerallerle hücrelerin yenilenmesini sağlayan bir besindir. Diğer meyvelere üstünlüğü ise kalsiyum ve magnezyum içeriği açısından anne sütüne olan yakınlığıdır. Hem
anne sütüne yakındır hem de yeni doğum yapmış annelerin sütünü artırır.
İncir dünyadaki en besleyici besin olmayabilir ancak potasyum ve lif içeriği açısından oldukça önemli bir meyvedir. İçerdiği yüksek oranlardaki protein, vitamin ve minerallerle hücrelerin yenilenmesini sağlayan bir besindir ve bağışıklık sistemini güçlendirici özelliği ile de dikkat çeker.
İncir özlerinin tahminen içerdiği benzaldehit sebebiyle Japon araştırmalarında tümörleri küçülttüğüne dair yaklaşık yüz kadar kayıt bulunmaktadır.
Amerikan
Diyabet Kurumu'na göre insanlar günde 25 ile 50 gr arasında lif (posa) tüketmeliler. Ulusal Bilim Akademisi'ne göre ise, yaşa ve cinsiyete bağlı olarak bu miktar 21 ile 38 gr arasında belirlenmiştir.
Harvard Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, diyetinde yüksek miktarda lif tüketen erkeklerin (yaklaşık günde 29 gr) az lif tüketenlere kıyasla kalp krizi riskinin yüzde kırk oranında düştüğünü göstermiştir. Yüksek lif içeren beslenme tarzlarının çok daha sağlıklı bir kan şekeri ve kilo kontrolü sağladığı da ispatlanmıştır. 3-4 incirde yaklaşık 5 gr lif bulunur ki bu da inciri en yüksek lif içeren besinler arasına yerleştirir.
İncir ile ilgili olarak, işin içinde bir de kalsiyum var. Ortalama 3-4 incir yaklaşık 125 kalori karşılığında size 82 mg kalsiyum, artı 34 mg magnezyum sunar. Bu bir bardak portakal suyundakinin üç katından daha fazladır.
Sadece 3-4 adet incirle 473 mg potasyum da alırsınız ki bu miktar inciri potasyum miktarı yüksek besinler arasına da sokar. Yapılan çok sayıda araştırmada sebze ve meyve gibi potasyum açısından zengin yiyeceklerle beslenen insanların kalp rahatsızlığı ve inme yaşama oranlarının düşük olduğu kanıtlanmıştır. Üstelik tansiyonu düşük tutmanın kilit maddesi potasyumdur. En son yapılan incelemelerde düzenli şekilde yüksek potasyum içeren besinler tüketen insanların kan basıncının tüketmeyenlere kıyasla daha düşük olduğu kanıtlanmıştır.