İstiklal Marşı, Kurtuluş Savaşının en zorlu günlerinde kaleme alındı. Mehmet Akif Ersoyun dizeleri, 12 Mart 1921 günü alkışlar arasında, milli marş olarak kabul edildi
Kurtuluş Savaşı'nın devam ettiği, o çetin günlerde Milli Mücadelenin ruhunu ifade edecek ulusal bir marşa ihtiyaç duyuldu. Maarif Vekaleti, bir güfte yarışması düzenledi. 18 Eylül 1920de bütün vilayetlere yarışmayla ilgili telgraf çekildi, bilinen bütün şairlere de mektuplar yollandı. Yarışmanın tek bir şartı vardı: Marş, Anadolu mücadelesinin ruhunu vurgulamalıydı. Büyük ilgi gören yarışmaya, Anadolunun dört bir yanından şiirler geldi. Hatta Doğu Cephesi Komutanı Kazım Karabekir bile yarışmaya katıldı. Böylece tam 724 şiir toplandı. Fakat bunların hiçbiri istenilen düzeyde değildi.
Bunun üzerine Maarif Vekili Hamdullah Suphi Tanrıöver harekete geçti. Hamdullah Suphi, dönemin büyük şairi ve Burdur Milletvekili Mehmet Akif Ersoyun kapısını çaldı. Mehmet Akif, güfte yarışmasından haberdardı zaten
Ancak kazanan esere para ödülü verileceği için yarışmaya katılmak istememişti. Hamdullah Suphi, para ödülünü kendisi adına bir hayır kurumuna bağışlayabileceklerini söyleyerek Mehmet Akifi ikna etti.Mehmet Akif, arkadaşlarının da ısrarıyla şiiri yazmayı kabul etti. Ve Mehmet Akif, bir milletin duygularına tercüman olmak için Taceddin Dergahı'nda, evde, sokakta, camide, mecliste yürürken, otururken, yemek yerken bütün hücreleriyle düşünerek yazdı.
"Korkma" diyerek başladığı şiirini, "Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet / Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklal." şeklinde iki günde bitiren Mehmet Akif, eserini imzasız bir şekilde Maarif Vekili Hamdullah Suphi'ye teslim etti.
Mehmet Akifin, O şiir, milletin o günkü heyecanının bir ifadesidir. O şiir artık benim değildir. O, milletin malıdır. Benim millete karşı en kıymetli hediyem budur. dediği İstiklal Marşı, ilk defa 17 Şubat 1921 günü Hakimiyet-i Milliye Gazetesinde yayımlandı.
Meclis, 1 Mart 1921de Mustafa Kemal başkanlığında toplandı. Oturumda Mehmet Akifin yazdığı İstiklal Marşı dahil finale kalan yedi şiir okunacaktı. Hamdullah Suphi, ilk önce Mehmet Akifin şiirini okudu. Şiir, milletvekillerini öylesine etkilemişti ki her kıtadan sonra alkış kopuyordu Milletvekilleri, şiirin tekrar tekrar okunmasını istiyordu. İstiklal Marşı o gün tam dört kez Mecliste okundu. Bu coşku karşısında ön elemeyi geçen diğer şiirlerin okunmasına gerek duyulmadı. İstiklal Marşının resmen kabulü ise, 12 Mart günü yapılan oturumla gerçekleşti. Mehmet Akif, artık Milli Şairdi.
12 Şubat 1923de İstanbul Maarif Müdürlüğünce beste yarışması düzenlendi. Yarışmaya, 24 besteci katıldı. Savaş koşulları yüzünden kazanacak bir aday belirlenemedi. 1924 yılına gelindiğinde ise Ankarada bir seçici kurul toplandı. Ali Rıfat Çağatayın bestesi kabul edildi. Beste kabul edildi ama bir türlü benimsenemedi. Bu arada yurdun çeşitli bölgelerindeki törenlerde, marşın farklı bestelerinin seslendirildiği de oluyordu. Nihayet 1930 yılında Osman Zeki Üngörün bestesi resmen kabul edildi. Böylece 1921 yılında yazılan sözler, 9 yıl sonra bestesine kavuşmuş oldu.